cheap to run; using minimal resources; representing good value for money

listen to the pronunciation of cheap to run; using minimal resources; representing good value for money
İngilizce - Türkçe

cheap to run; using minimal resources; representing good value for money teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

economy
iktisat
economy
ekonomi

Biz, bir ekonomi otelde kaldık. - We stayed at an economy hotel.

Japon ekonomisi geçen yıl %4 büyüdü. - The Japanese economy grew by 4% last year.

economy
tutum
economy
ekonomik

Biz ekonomik bir araba istedik. - We wanted an economy car.

Çinli yetkililer ekonomik büyümenin dünya ekonomisinden dolayı üç yıl içinde en düşük seviyesine düştüğünü söylüyor. - Chinese officials say economic growth has dropped to a three-year low because of the world economy.

economy
ucuz
economy
ekonomik jüye
economy
{i} örgüt
economy
iktisat ilmi
economy
teşkilât
economy
minister of economy maliye bakanı
economy
{i} tasarruf, tutumluluk, ekonomi
economy
{i} tasarruf

Yakıt tasarrufu bu arabanın önemli bir avantajıdır. - Fuel economy is a big advantage of this car.

Tom her zaman tasarruf yapmak için ekonomi sınıfta uçuyor. - Tom always flies economy class to save money.

economy
{i} idare
economy
tutumluluk/ekonomi
economy
israftan çekinme
economy
political economy politik ekonomi
İngilizce - İngilizce
economy
cheap to run; using minimal resources; representing good value for money