Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Yoshio kişilik olarak annesine ve görünüş olarak babasına benziyor.
- Yoshio resembles his mother in personality and his father in appearance.
Mary görünüşlerin kişilikten daha önemli olduğunu düşünüyor.
- Mary thinks that looks are more important than personality.
Adın karakterini etkiliyor.
- Your name affects your personality.
Bir kişinin karakterini tanı ve saygı duy.
- Recognize and respect the personality of a person.
But over and over / I´ll be a fool for you / 'cause you got personality. (“Personality” by Lloyd Price, 1959).