Tom, daha kabuğunu soymadan portakalı yedi.
- Tom ate the orange without peeling it first.
Tom cep bıçağı ile elmayı soymakta sorun yaşadı.
- Tom had trouble peeling the apple with his pocket knife.
Sami saatlerce durmadan patates soyarak babasının restoranında çalıştı.
- Sami worked at his father's restaurant, peeling potatoes for hours on end.
Patates soyarken serçe parmağımı kestim.
- I cut my little finger peeling potatoes.
Patatesleri soyduğumu ona söyle.
- Tell her that I am peeling the potatoes.