He was punished for lying.
- O, yalan söylediği için cezalandırıldı.
The pupil was punished for smoking.
- Öğrenci sigara içtiği için cezalandırıldı.
I'm punishing you for your negligence.
- Seni umursamazlığın yüzünden cezalandırıyorum.
What are you punishing them for?
- Onları ne için cezalandırıyorsun?
Mr White punished the boy for cheating on the examination.
- Bay White sınavda kopye çektiği için çocuğu cezalandırdı.
He was punished for lying.
- O, yalan söylediği için cezalandırıldı.
He was penalized for not wearing a seatbelt.
- Emniyet kemeri takmadığı için cezalandırıldı.
Tom was later penalized.
- Tom daha sonra cezalandırıldı.
Tom certainly didn't deserve the punishment he received.
- Tom aldığı cezayı kesinlikle hak etmedi.
Tom deserved the punishment he got.
- Tom aldığı cezayı hakketti.
We should abolish the death penalty.
- Ölüm cezasını kaldırmalıyız.
His crime deserved the death penalty.
- Onun suçu ölüm cezasını hak etti.
Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.
- Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir.
Does prison reform criminals?
- Cezaevi suçluları islah eder mi?
Cézanne knew how to paint nature in a new way.
- Cézanne doğanın yeni bir biçimde nasıl resmedileceğini biliyordu.
But that doesn't affect the sentencing.
- Fakat o, cezayı etkilemez.
Tom is facing criminal charges.
- Tom cezai yaptırımla karşılaşıyor.
Tom hasn't been charged.
- Tom cezalandırılmadı.
He was disciplined for his wrongdoing.
- O kabahati için cezalandırıldı.
Tom had to pay a fine because he parked in the wrong place.
- Tom arabasını yanlış yere park ettiği için ceza ödemek zorunda kaldı.
Tom paid a $300 fine.
- Tom 300 dolar para cezası ödedi.
Terrible punishments were promised her.
- Ona korkunç cezalar söz verildi.
The man is liable to the death penalty.
- Adam ölüm cezasına karşı duyarlı.
We must abolish the death penalty.
- Ölüm cezasını iptal etmeliyiz.
We award punitive damages in the amount of two million dollars.
- İki milyon dolarlık ceza tazminatı ödüyoruz.