The policemen carried away the body.
- Polisler ceseti taşıdı.
Tom said he knew where the body was buried.
- Tom cesetin nereye gömüldüğünü bildiğini söyledi.
He enjoys engaging in macabre activities such as dissecting animal corpses and stalking people on the street at night.
- O, hayvan cesetlerini parçalayarak incelemek ve geceleri sokaklarda insanları gizlice takip etmek gibi korkunç aktivitelerle uğraşmaktan hoşlanır.
Horrible helicopter accident in a Belgian cemetery, the rescuers have already salvaged more than 500 corpses.
- Bir Belçika mezarlığındaki korkunç helikopter kazası, kurtarıcılar şimdiden 500'den fazla ceset çıkardılar.
The police found a dead body in an abandoned car near the park.
- Polisler park yakınında terkedilmiş bir arabada bir ceset buldu.
Tom found a dead body on the beach.
- Tom sahilde bir ceset buldu.