cesetler

listen to the pronunciation of cesetler
Türkçe - İngilizce
bodies
plural of body
ceset
{i} body

The police found a body washed up on the beach near here. - Polis buranın yakınlarında sahile vurmuş bir ceset buldu.

The police found a dead body in an abandoned car near the park. - Polisler park yakınında terkedilmiş bir arabada bir ceset buldu.

ceset
corpse

He enjoys engaging in macabre activities such as dissecting animal corpses and stalking people on the street at night. - O, hayvan cesetlerini parçalayarak incelemek ve geceleri sokaklarda insanları gizlice takip etmek gibi korkunç aktivitelerle uğraşmaktan hoşlanır.

Horrible helicopter accident in a Belgian cemetery, the rescuers have already salvaged more than 500 corpses. - Bir Belçika mezarlığındaki korkunç helikopter kazası, kurtarıcılar şimdiden 500'den fazla ceset çıkardılar.

ceset
dead body

The police fished a dead body out of the river this morning. - Polis bu sabah nehirden bir ceset çıkardı.

Tom found a dead body on the beach. - Tom sahilde bir ceset buldu.

ceset
stiff
ceset
remains
ceset
remain
ceset
corse
ceset
{i} cadaver
ceset
corpse, dead body
ceset
carcass
ceset
necro
ceset
corpse, body, stiff
ceset
mortal remains
ceset
carcase
ceset
mortal
Türkçe - Türkçe

cesetler teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Ceset
(Osmanlı Dönemi) CİRİŞ
Ceset
(Osmanlı Dönemi) ŞEBEH
ceset
Ölü vücut, naaş
ceset
Ölü vücut, naaş: "Gece sabaha karşı, balıkçılar denizde bir ceset bulmuşlardı."- A. İlhan
cesetler