cesaret etmek

listen to the pronunciation of cesaret etmek
Türkçe - İngilizce
dare
venture
make bold
durst
hazard
to venture, dare
take the liberty to do
to venture, to dare
make bold to
adventure oneself
take the liberty
adventure
presume
cesaret et
{f} dared

There was a feeling of constraint in the room; no one dared to tell the king how foolish his decision was. - Odada bir baskı hissi vardı; Hiç kimse krala kararının ne kadar aptalca olduğunu söylemeye cesaret etmedi.

I have never dared to speak to her. - Onunla konuşmaya asla cesaret etmedim.

cesaret et
{f} daring
cesaret et
{f} durst
Türkçe - Türkçe
Korkulması gereken bir işe korkmadan girişmek, göze almak
cesaret etmek