Kesinlikle,kart oynamayı severim.
- Certainly, I like playing cards.
Gölde kesinlikle yüzebilirsin fakat öyle yapmanın anlamı yok.
- You can certainly swim in the lake, but there is no sense in doing so.
Uygun şekilde kullanılırsa, belirli zehirler yararlı olacaktır.
- Properly used, certain poisons will prove beneficial.
O belirli bir gangster tarafından tehdit edilmektedir.
- He is threatened by a certain gangster.
Ona belli bir genç doktor tarafından bakıldı.
- He was taken care of by a certain young doctor.
Ted'in oyunu kazanacağı belliydi.
- Ted was certain of winning the game.
Herhangi bir kış gününde ona rastladım.
- I met her on a certain winter day.
Ben herhangi bir hata yapmadığımdan oldukça eminim.
- I'm pretty certain I haven't made any mistakes.
Tom kesinlikle hepimizin eğlendiğinden emin oldu.
- Tom certainly made sure we all had a good time.
Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.
- Tom certainly sounds confident.
Konserin saat kaçta başladığını Tom'un bildiğinden emin olmak zorundayım.
- I have to make certain Tom knows what time the concert starts.
Tom için en iyi olanı yaptığımızdan emin olmak istiyorum.
- I want to be certain that we're doing what's best for Tom.
O, oyunu mutlaka kazanacak.
- He is certain to win the game.
Niyetlerinizin güvenilir olduğuna eminim.
- I'm certain that your intentions are honorable.
Çeviri bir kadın gibidir. Güzelse güvenilir değildir. Güvenilirse kesinlikle güzel değildir.
- Translation is like a woman. If it is beautiful, it is not faithful. If it is faithful, it is most certainly not beautiful.
Sami, Leyla'nın ölümü için kimin sorumlu olduğunu bildiğinden emindi.
- Sami was certain he knew who was responsible for Layla's death.
Bu maçı kimin kazanacağı hala belli değil.
- It's still not certain who's going to win this match.
Kesinlikle,kart oynamayı severim.
- Certainly, I like playing cards.
O, kesinlikle cesaretsiz değildir.
- He is certainly not without courage.
Bazı çevreler aynı şeyi ısrarla söyleyip duruyorlar.
- Certain circles keep saying the same thing insistently.
Bazı temel kuralları bilmeden iletişim kuramazsın.
- You can't communicate without a basic understanding of certain rules.
Muayyen dillere çevirisi anlamsız olan cümleler vardır ve bu yüzden, sakınılması gerekir.
- There are sentences whose translation into certain languages is senseless and, therefore, should be avoided.
Certain people are good at playing (contract) bridge.
Tom certainly is an odd kid.
- Tom certainly is a strange kid.
Tom certainly is a strange kid.
- Tom certainly is an odd kid.