cepler

listen to the pronunciation of cepler
Türkçe - İngilizce
pockets

I stuck my hands in my pockets. - Ellerimi ceplerime koydum.

He was standing with his hands in his pockets. - O, elleri ceplerinde duruyordu.

he undesirable formation of large cavities or pockets in the foam structure Pocketing is usually caused by rapid formation and/or release of the blowing agent before the polymer structure has gained sufficient strength to contain the gas
When pockets form in 5D they can be oriented in other ways than the default
plural of pocket
any opening built into a binder for storing loose sheets These can be any size or shape because special dies can create whatever effect you desire
third-person singular of pocket
Pockets on tuxedos can be flap, or besom (inset and trimmed in satin)
The undesirable formation of large cavities or pockets in the foam structure Pocketing is usually caused by rapid formation and/or release of the blowing agent before the polymer structure has gained sufficient strength to contain the gas [Also see "Splits" ]
Pockets are hems welded into the vinyl to accept gripper bars for vinyl installation They are similar to a hem in a curtain Pockets will be a standard 3" (top, bottom, & sides) This results in a pocket with a 6" circumference In terms of the vinyl face, the "pocket" is more accurately described as a "margin " A 14' image with 3" bleeds and 3" pockets (or margins) yields a finished size of 15' (Also referred to as "wrap ") Regardless of whether a board is printed with or without bleeds or margins, the mechanical pocket still exists This pocket typically is 4" of material, folded over and seamed with a 1" seam yielding a 3" pocket
cep
pocket

He warmed himself with a pocket heater. - O bir cep ısıtıcısı ile kendini ısıttı.

I shoved my hands into my pockets. - Ellerimi ceplerime koydum.

cep
lay-by
cep
(Askeri) reentrant
cep
(Bilgisayar) mobile

Do you have a mobile phone? - Cep telefonunuz var mı?

His mobile phone produced radio emissions that interfered with other phones. - Onun cep telefonu, diğer telefonları engelleyen radyo emisyonu üretti.

cep
passing
cep
waiting by
cep
(Bilgisayar) mob

Do you have a mobile phone? - Cep telefonun var mı?

Do you have a mobile phone? - Cep telefonunuz var mı?

cep
cell

I need to charge my cellphone. - Cep telefonumu şarj etmeliyim.

You should turn off your cell phone. - Cep telefonunu kapatmalısın.

cep
cubby
cep
lay by
cep
pouch
cep
turnout, Brit. lay-by
cep
pocket; lay-by, rest stop
cep
vest pocket
Türkçe - Türkçe

cepler teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

cep
Trafiği kolaylaştırmak için yaya kaldırımlarında veya yollarda yapılan cep biçimindeki taşıt yanaşma yeri
cep
Savaş alanının bir yerinde düşmanın geriletilmesiyle ortaya çıkan taktik duru
cep
Savaş alanının bir yerinde düşmanın geriletilmesiyle ortaya çıkan taktik durum, çökertme
cep
Genellikle bir şey koymaya yarayan, giysinin belli bir yeri açılarak içine yerleştirilen astardan yapılmış torba veya giysinin üzerine konulan parça: "Ellerin ceplerinde, kapıdan kapıya gidip geliyor."- M. Ş. Esendal
cep
Cep telefonu
cep
Genellikle bir şey koymaya yarayan, giysinin belli bir yeri açılarak içine yerleştirilen astardan yapılmış torba veya giysinin üzerine konulan parça
cep
Trafiği kolaylaştırmak için yaya kaldırımlarında veya yollarda yapılan taşıt yanaşma yeri
cep
Belirtisiz isim tamlaması yapısında, tamlayan görevinde "cebe sığabilecek boyda" anlamını verir
cep
Sahne ile seyircinin yakın ilişkide olduğu ve az sayıda kiş alan tiyatrolara verilen ad
cep
çökertme
İngilizce - Türkçe

cepler teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

CEP
(Askeri) kablo giriş paneli; dairevi hata ihtimali; Orta Avrupa Boru Hattı (cable entrance panel; circular error probable)
cepler