centilmen

listen to the pronunciation of centilmen
Türkçe - İngilizce
gentleman

His manners are not those of a gentleman. - Onun davranışları bir centilmen tavrı değildir.

A gentleman wouldn't do such a thing. - Bir centilmen böyle bir şey yapmazdı.

gallant
chivalrous
gent

He is not at all a gentleman. - O hiç centilmen değil.

He is a perfect gentleman. - O, mükemmel bir centilmendir.

sport
sahib
sportsman
gentlemanlike
cavalier
Türkçe - Türkçe
İyi arkadaşlık eden, saygılı, görgülü, kibar (erkek)
İyi arkadaşlık eden, saygılı, görgülü, kibar (erkek): "Kendisini çok yakışıklı ve centilmen bulduğumu söyledim."- R. N. Güntekin
CENTİLMEN
(Osmanlı Dönemi) ing. Kibar erkek, çelebi, görgülü kişi
centilmen