He was standing with his hands in his pockets.
- O, elleri ceplerinde duruyordu.
He put his hands in his pockets.
- O ellerini ceplerine koydu.
You should turn off the mobile phone.
- Cep telefonunu kapatmalısın.
Do you have a mobile phone?
- Cep telefonunuz var mı?
This type of mobile phone sells well.
- Bu tür cep telefonu iyi satar.
His mobile phone produced radio emissions that interfered with other phones.
- Onun cep telefonu, diğer telefonları engelleyen radyo emisyonu üretti.
I need to charge my cellphone.
- Cep telefonumu şarj etmeliyim.
I got a new cellphone.
- Yeni bir cep telefonu aldım.