cease to be together, break apart from the group

listen to the pronunciation of cease to be together, break apart from the group
İngilizce - Türkçe

cease to be together, break apart from the group teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

split up
ayrılmak

Ayrılmak istiyorum ama denesem bile yapamayacağımı biliyorum. - I want to split up, but I know I couldn't even if I tried.

Mary ile ayrılmak istemedim. - I didn't want to split up with Mary.

split up
paylaştırmak
split up
(Ticaret) bölme
split up
ayrılmak (gruplara)
split up
taksim etmek
split up
{f} ayrıl

Carol ve Will'in ayrıldığını duydum. - I heard that Carol and Will have split up.

Tom, Mary ve John'un ayrıldığını duydu. - Tom heard that Mary and John had split up.

split up
(bir çift) birbirinden ayrılmak; beraber yaşamaktan vazgeçmek; birbiriyle flört etmekten vazgeçip ayrılmak
split up
bölünmek
split up
paylaşılmak
İngilizce - İngilizce
split up

The soldiers split up into smaller squadrons to to search the building.

cease to be
to die

This parrot is not resting, it has ceased to be.

cease to be together, break apart from the group