causing irritation or annoyance; troublesome; vexatious

listen to the pronunciation of causing irritation or annoyance; troublesome; vexatious
İngilizce - Türkçe

causing irritation or annoyance; troublesome; vexatious teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

annoying
kızdırarak
annoying
musallat
annoying
baş ağrıtıcı
annoying
sinirlendirici
annoying
{i} sinirlendirme
annoying
can sıkıcı

Bu gerçekten can sıkıcı. - It's really very annoying.

Ailem aptal şeyler hakkında tartışmayı sürdürüyor. Bu çok can sıkıcı! - My parents keep arguing about stupid things. It's so annoying!

annoying
{f} sinirlendir

Kız kardeşini niçin sinirlendiriyorsun? - Why are you annoying your sister?

annoying
taciz edici
annoying
{s} başağrıtıcı
annoying
{s} rahatsız edici

Ses rahatsız edici ama insan vücudu için zararsızdı. - The sound was annoying but harmless to the human body.

Bitişik komşudan gelen müzik yüksek ve rahatsız ediciydi. - The music coming from next door was loud and annoying.

annoying
{s} göze batan
annoying
{s} sıkıntılı
annoying
{s} sıkıntı veren; sinir bozucu, sinir
annoying
{s} kızdırıcı
İngilizce - İngilizce
annoying

Vandals are really annoying.