causing fright; alarming

listen to the pronunciation of causing fright; alarming
İngilizce - Türkçe

causing fright; alarming teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

scary
{s} korkutucu

Bu korku filmi gerçekten korkutucu.Ben izledikten sonra uyuyamadım. - This horror movie is really scary. I couldn't sleep after I watched it.

O gerçekten korkutucuydu. - That was really scary.

scary
{s} ürkütücü

Sami'nin fantezileri gerçekten ürkütücüydü. - Sami's fantasies were really scary.

scary
{s} korkunç

Böylesine korkunç bir romanı asla okumadım. - I have never read such a scary novel.

O gün gerçekten çok korkunçtu. - That day really was very scary.

scary
{s} ürkek
scary
korku veren
scary
ürkünç
scary
{s} korkak

Siz insanlar korkaksınız. - You people are scary.

scary
{s} korkak, ürkek, ödlek
scary
çekingen
scary
ödlek/korkunç
İngilizce - İngilizce
scary
causing fright; alarming