Nick otobüsü yakalamak için acele etti.
- Nick hurried to catch the bus.
Biz aslanı canlı yakalamak zorundayız.
- We've got to catch the lion alive.
Ona yetişmek için adımlarımı hızlandırdım.
- I quickened my steps to catch up with her.
Tom Mary'ye yetişmek için deli gibi koştu.
- Tom ran like crazy to catch up with Mary.
Adam beni yakamdan yakalamaya çalıştı.
- The man tried to catch hold of me by the collar.
Biz bir tilki yakalamak için bir tuzak kurduk.
- We set a trap to catch a fox.
Karım üşütmeye eğilimli.
- My wife is liable to catch a cold.
Karın öğrenirse ondan fırçayı yiyeceksin.
- You're going to catch hell from your wife if she finds out.
Adam beni yakamdan yakalamaya çalıştı.
- The man tried to catch hold of me by the collar.
Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.
- Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through.
Biz bir tilki yakalamak için bir tuzak kurduk.
- We set a trap to catch a fox.
Hamam böceklerini yakalamak için tuzaklar kurduk.
- We set out traps for catching cockroaches.
Bir soğuk algınlığına yakalanmak kolaydır.
- It's easy to catch a cold.
O, başka bir soğuk algınlığına yakalanmak istemediğinden dolayı odadan ayrılmayacak.
- She won't leave the room, because she doesn't want to catch another cold.
Soğuk algınlığını kapmak istemiyorum.
- I don't want to catch your cold.
Tom onlardan birinden her zaman soğuk algınlığı kapmaktan korktuğu için çocukların etrafında olmaktan hoşlanmaz.
- Tom doesn't like being around children because he's always afraid of catching a cold from one of them.
O, dikkat çekmek için puantiyeli elbise giyer.
- She wears dotted gowns to catch attention.
İnsan, üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurtlamaz, pulluğu çekmek için çok zayıf, tavşanları yakalamak için yeterince hızlı koşamaz.
- Man is the only creature that consumes without producing. He does not give milk, he does not lay eggs, he is too weak to pull the plough, he cannot run fast enough to catch rabbits.
Tom onlardan birinden her zaman soğuk algınlığı kapmaktan korktuğu için çocukların etrafında olmaktan hoşlanmaz.
- Tom doesn't like being around children because he's always afraid of catching a cold from one of them.
Gribe yakalanmayacağımdan emin olmak istiyorum.
- I want to make sure that I don't catch the flu.
Onun konuştuğu her sözü anlamak için öne doğru eğildim.
- I leaned forward, eager to catch every word he spoke.
Sally iki haftadır okulda yok, bu yüzden sınıfa yetişmek için çok sıkı çalışmak zorunda.
- Sally was absent from school for two weeks, so she has to work hard to catch up with her class.
Bir kadınla tartışmak suyu boğmaya çalışmak, ateşi yakmak, toprağı kazmak ya da havayı yakalamaya çalışmak gibidir.
- Arguing with a woman is like trying to drown the water, burn the fire, dig the soil or catch the air.
Boğulan bir insan saman çöpünü tutmaya çalışır.
- A drowning man will catch at a straw.
Hiç dilinde kar taneleri tutmaya çalıştın mı?
- Have you ever tried to catch snowflakes on your tongue?
He caught the last three innings.
The catch of the perpetrator was the product of a year of police work.
He's a good catch.
I bent over to see under the table and got a catch in my side.
Good catch. I never would have remembered that.
She installed a sturdy catch to keep her cabinets closed tight.
The catch amounted to five tons of swordfish.
When the program catches an exception, this is recorded in the log file.
Fourteene miles Northward from the river Powhatan, is the river Pamaunke, which is navigable 60 or 70 myles, but with Catches and small Barkes 30 or 40 myles farther.
You've really caught his determination in this sketch.
The fishermen took pictures of their catch.
Be careful, that's a catch question.
Had Nancy got caught with a child? If so she would destroy her parent's dreams for her.
The enormous scarf did catch my eye.
There was a catch in his voice when he spoke his father's name.
Nice catch!.
intransitive To serve well or poorly for catching, especially for catching fish.
The kids love to play catch.
... But something caught my eye here. ...
... AND AT THE VERY LAST SECOND HE CAUGHT ME. ...