Larry is finally caught up on his work.
Tom Mary'ye yetişmek için deli gibi koştu.
- Tom ran like crazy to catch up with Mary.
O, diğer üyelere yetişmek için çok hızlı koştu.
- She ran very fast to catch up with the other members.
Daha sonra yakalayacağız.
- We'll catch up later.
Tom'u yakalamaya çalışmalıyım.
- I should try to catch up with Tom.
Tabii ki yakalamak istiyorum!
- Of course I want to catch up!
Sıkı çalışıp sınıfındaki herkesi yakalamak zorunda.
- She has to study hard and catch up with everybody in her class.
O yakında Tom'a yetişecek.
- He'll soon catch up with Tom.
Sen ilerle ve ben sana daha sonra yetişirim.
- You walk on and I will catch up with you later.
... Now the rest of the world has caught up -- or is catching up. ...