casusluk

listen to the pronunciation of casusluk
Türkçe - İngilizce
spying

He was never officially charged with spying. - Casusluk yapmakla ilgili resmen suçlanmadı.

Why were you spying on them? I wasn't spying. - Neden onlara casusluk yapıyordun? Ben casusluk yapmıyordum

espionage

The suspect committed an act of industrial espionage. - Şüpheli endüstriyel casusluk eylemi işledi.

cloak and dagger
casusluk etmek
spy
casusluk ile ilgili
cloak and dagger
casusluk yapmak
to spy, to snoop
karşı casusluk
counterintelligence
karşı casusluk
counterespionage
siyasi casusluk
(Politika, Siyaset) political spying
Türkçe - Türkçe
Casus olma durumu, çaşıtlık: "Casusluk şüphesiyle hudut dışına atılmakla kurtuldu."- A. Gündüz
Casus olma durumu, çaşıtlık
casusluk