Araba dijital kontrollü klima ile donatılmıştır.
- The car is equipped with digitally controlled air conditioning.
Askerler silahlarla donatılmıştı.
- The soldiers were equipped with weapons.
Onu yapmak için donanımlı değilim.
- I'm not equipped to do that.
O bir yolculuk için donanımlıydı.
- He was equipped for a trip.
Askerler silahlarla donatılmıştı.
- The soldiers were equipped with weapons.
Gemi radarla donatılmamış.
- The ship is not equipped with radar.