Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.
- Australia exports a lot of wool.
Tom JPEG dosyaları nasıl ihraç edeceğini bulamadı.
- Tom couldn't figure out how to export JPEG files.
Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.
- Australia exports a lot of wool.
Ne ihraç etmek istiyorsunuz?
- What would you like to export?
Ne ihraç etmek istiyorsunuz?
- What would you like to export?
Malları gizlice ihraç etmeye devam ettiler.
- They continued to export goods secretly.
İhracat işi iyi yapılmıyor.
- The export business isn't doing well.
Silah ihracatı yasaklandı.
- The export of arms was prohibited.
Malları gizlice ihraç etmeye devam ettiler.
- They continued to export goods secretly.
Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık.
- Exporting water from an arid country to the rainy Europe is pure folly.