carry a gun

listen to the pronunciation of carry a gun
İngilizce - Türkçe
silah taşımak
(Kanun) üzerinde silah bulundurmak
pack
sarmak
pack
{f} paketlemek

Eşyaları paketlemek çok uzun sürdü. - It took me ages to pack up my stuff.

Paketlemek için cumartesi günü bana yardım edebilir misin? - Could you give a me hand packing on Saturday?

pack
savuşmak
pack
(Tıp) kompres
pack
-i denklemek
pack
hıncahınç doldurmak
pack
konservelemek
pack
tıka basa doldurmak
carry gun
silah taşımak
pack
{i} sargı
pack
(fiil) paketlemek, sarmak, ambalajlamak, yığmak, istiflemek, tıka basa doldurmak, toplamak, toparlanmak, eşyalarını toplamak, bavul hazırlamak, defetmek, defolup gitmek, vurmak
pack
{f} vurmak
pack
{f} eşyalarını toplamak
pack
pack ice bir araya toplanıp kitle haline gelmiş
pack
kapla
pack
(Askeri) AMBALAJ; AMBALAJLAMAK: Nakliyat sırasında malzeme veya gruplarını korumak için yapılan ambalaj işi; malzemeyi veya malzeme gruplarını bu maksatla ambalajlamak. Bak. "amphibious pack", "oversea pack"
pack
{i} (sigara için) paket
pack
(Tıp) Hastanın vücuduna konan buzla dolu torba
pack
{f} toplamak

Tom hala çantasını toplamak zorunda. - Tom still has to pack his suitcase.

Bavulumu toplamakla meşguldüm, çünkü iki gün içinde Fransa'ya gidiyordum. - I was busy packing, because I was leaving for France in two days.

pack
{f} (bavulunu/bavullarını) hazırlamak; eşyaları taşınmaya hazır bir duruma getirmek
İngilizce - İngilizce
pack
carry a gun

    Heceleme

    car·ry a gun

    Türkçe nasıl söylenir

    käri ı gʌn

    Telaffuz

    /ˈkarē ə ˈgən/ /ˈkæriː ə ˈɡʌn/