Küçük çocuklar taşınmaktan hoşlanırlar.
- Small children like to be carried.
Ona karşı güçlü itirazlara rağmen onlar plana devam ettiler.
- They carried on with the plan in spite of strong objections to it.
Zalim hükümdarın zulmüne rağmen, kahraman cesurca mücadeleye devam etti.
- In spite of the tyrant’s persecution, the hero valiantly carried on the struggle.
İnsanlar o zaman kendi ağırlığı taşıdı.
- People carried their own weight then.
Edo Döneminde bir samuray iki kılıç taşıdı.
- A samurai in the Edo era carried two swords.