Mary şefkatli bir eş ve annedir.
- Mary is a caring wife and mother.
Rose sevgi dolu ve şefkatli bir bayan.
- Rose is a loving and caring lady.
she was caring.
Dan çok şefkatli bir babaydı.
- Dan was a very caring father.
Fil çocukları için çok şefkatli bir anne.
- The elephant is a very caring mother for its children.
Kocam sevecen ve sempatik.
- My husband is loving and caring.
Hiç kimse bu hastayı umursamıyor.
- No one is caring for this patient.
Kimse bu hastayı umursamıyor.
- No one is caring for this patient.
Arkadaş seçerken dikkatli olmalısın.
- You should be careful in choosing friends.
Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
- The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.
Sadece en iyi malzemeleri kullanmak için büyük özen gösterilmiştir.
- Great care has been taken to use only the finest ingredients.
Her zaman çocuklarına özen gösterir.
- She always takes care of her children.
Bakım onun görünüşünü on yaş büyük yaptı.
- Care has made her look ten years older.
Bakım onu çabuk yaşlandırdı.
- Care aged him quickly.
Onu itinayla ambulansa kaldırdılar.
- They lifted him carefully into the ambulance.
Beni sorunla ilgilenmek için tuttular.
- I've been hired to take care of the problem.
Biri Tom'la ilgilenmek zorunda.
- Someone has to take care of Tom.
Annem, kaygısız, neşeli ve iyi huyludur.
- My mother is carefree, cheerful and good-natured.
Tom mutlu ve kaygısızdı.
- Tom was happy and carefree.
İyi bir işçi her zaman aletleriyle ilgilenir.
- A good workman always takes care of his tools.
O, yaşlı annesiyle ilgilenir.
- She takes care of her old mother.
Benimle ilgilenmene ihtiyacım yok.
- I don't need you to take care of me.
Tom gerçekten ilgilenmiş olsa bile Mary'nin geçmişiyle ilgilenmediğini söyledi.
- Tom said he didn't care about Mary's past even though he really did.
Yaşlıları korumak için üzerimize düşeni yapmak amacıyla, bakım çalışmalarımız sırasında müşterilerimizi eğitmeye ve onlara göz kulak olmaya çalışıyoruz.
- To do our part to protect the elderly, we work to educate and watch out for our clients during our caregiving activities.
Hepimiz ulusal mirasımızı korumak için özen göstermeliyiz.
- We must all take care to preserve our national heritage.
Endişeler ve üzüntüler onun aklında yaygındılar.
- Cares and worries were pervasive in her mind.
Beni gerçekten sevip sevmediğini merak ediyorum.
- I wonder if you have ever really cared for me.
Tom ve benim kendimize bakabilip bakamayacağımızı merak ediyorum.
- I wonder if Tom and I can take care of ourselves.
O, hasta annesi için endişe ediyor.
- She cares for her sick mother.
Endişeler ve üzüntüler onun aklında yaygındılar.
- Cares and worries were pervasive in her mind.
O iç tasarımda kariyerine devam etmektedir.
- She is pursuing her career in interior design.
Onlar sağlık hizmetleri için bir yasa tasarısı hazırladılar.
- They've written a bill for health care.
She's a very caring person; she always has a kind word for everyone.
Young children can learn to care for a pet.
Would you care to dance?.
Care should be taken when holding babies.
I don't care what you think.
dental care.
in care.
Than Feraunte his cosyn had grete care and cryed full lowde .
I don't have a care in the world.
... To show up in support, nurturing, caring. ...