Özenle hazırladığım konuşmamı yaptım.
- I gave my carefully prepared speech.
Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
- The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.
Polis kutuyu dikkatlice kaldırdı.
- The policeman lifted the box carefully.
Ben onu dikkatle dinlemeye çalıştım.
- I tried to listen to him carefully.
Tom belgeleri dikkatle inceledi.
- Tom looked over the documents carefully.
Onu itinayla ambulansa kaldırdılar.
- They lifted him carefully into the ambulance.
Eğer dikkatli olmazsan ,kayabilir ve buzlu basamakların üstüne düşebilirsin.
- If you're not careful, you might slip and fall on the icy steps.
Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
- The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.
Sağlığı hakkında dikkatli olduğundan dolayı o nadiren hastalanır.
- He seldom gets sick because he is careful about his health.
Arkadaş seçerken dikkatli olmalısın.
- You should be careful in choosing friends.
Sadece en iyi malzemeleri kullanmak için büyük özen gösterilmiştir.
- Great care has been taken to use only the finest ingredients.
Her zaman çocuklarına özen gösterir.
- She always takes care of her children.
Bebeğin bakımı benim görevim.
- Taking care of the baby is my job.
Bakım onu çabuk yaşlandırdı.
- Care aged him quickly.
Onu itinayla ambulansa kaldırdılar.
- They lifted him carefully into the ambulance.
Biri Tom'la ilgilenmek zorunda.
- Someone has to take care of Tom.
Komşu çocuklarıyla ilgilenmek zorundayım.
- I have to take care of the neighbor kids.
Tom mutlu ve kaygısızdı.
- Tom was happy and carefree.
Onun hiçbir kaygısı yok.
- He is free from care.
O, yaşlı annesiyle ilgilenir.
- She takes care of her old mother.
İyi bir işçi her zaman aletleriyle ilgilenir.
- A good workman always takes care of his tools.
Bir karar vermeden önce seçenekleri titizlikle düşünüp taşınmalıyız.
- We should weigh the options carefully before making a decision.
Tom gerçekten ilgilenmiş olsa bile Mary'nin geçmişiyle ilgilenmediğini söyledi.
- Tom said he didn't care about Mary's past even though he really did.
Birisi hastayla ilgilenmeli.
- Somebody must care for the patient.
Şeylerin üzerinde çok dikkatlice düşünmeyi seven tipim.
- I'm the type who likes to think things over very carefully.
Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
- The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.
Giderlerimize dikkat etmek zorundayız.
- We have to be careful with expenses.
Eğer zayıflamak istiyorsan ne yediğine dikkat etmek zorundasın.
- If you want to lose weight, you'll have to be careful about what you eat.
Yaşlıları korumak için üzerimize düşeni yapmak amacıyla, bakım çalışmalarımız sırasında müşterilerimizi eğitmeye ve onlara göz kulak olmaya çalışıyoruz.
- To do our part to protect the elderly, we work to educate and watch out for our clients during our caregiving activities.
Hepimiz ulusal mirasımızı korumak için özen göstermeliyiz.
- We must all take care to preserve our national heritage.
Bir hediyeyi özenli biçimde seç.
- Choose a present carefully.
Arkadaş seçerken dikkatli olmalısın.
- You should be careful in choosing friends.
Eğer dikkatli olmazsan ,kayabilir ve buzlu basamakların üstüne düşebilirsin.
- If you're not careful, you might slip and fall on the icy steps.
Endişeler ve üzüntüler onun aklında yaygındılar.
- Cares and worries were pervasive in her mind.
Merak etmeyin. Onunla ilgileneceğim.
- Don't worry. I'll take care of that.
Beni gerçekten sevip sevmediğini merak ediyorum.
- I wonder if you have ever really cared for me.
Bay Johnson dikkatsiz yönetimi nedeniyle kaybedilen para miktarı hakkında endişe ediyordu.
- Mr Johnson was concerned about the amount of money that was being lost because of careless management.
Endişeler ve üzüntüler onun aklında yaygındılar.
- Cares and worries were pervasive in her mind.
Onlar sağlık hizmetleri için bir yasa tasarısı hazırladılar.
- They've written a bill for health care.
Onun tasasız bir hayatı vardır.
- Her life is free from care.
He carefully avoided the subject all evening.
He carefully studied the papers, while planning his next move.
Young children can learn to care for a pet.
Would you care to dance?.
Care should be taken when holding babies.
I don't care what you think.
dental care.
in care.
Than Feraunte his cosyn had grete care and cryed full lowde .
I don't have a care in the world.
They made a careful search of the crimescene.
Alas,’ sayde Sir Cadore, ‘now carefull is myne herte that now lyeth dede my cosyn that I beste loved.’.
He was a slow and careful driver.
... think carefully about such laws as an infrastructure for ...
... mass, because you get heavier. Now, listen carefully. The faster you move, the heavier ...