careful attention; strength of a solution; assembly, gathering

listen to the pronunciation of careful attention; strength of a solution; assembly, gathering
İngilizce - Türkçe

careful attention; strength of a solution; assembly, gathering teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

concentration
derişme
concentration
toplaşım
concentration
yoğunlaştırma
concentration
(Eğitim) odaklanma
concentration
dikkati bir noktada toplama
concentration
konsantrasyon  
concentration
(Askeri) yığınak
concentration
konsantrasyon

Tom konsantrasyonunu kaybediyor. - Tom is losing his concentration.

Bu yüksek düzeyde konsantrasyon gerektiren iş türü. - This is the kind of work that requires a high level of concentration.

concentration
Sıvının buharlaşarak yoğun hal gelişi, yoğunlaşma, koyulaşma
concentration
Zihnin belli bir konu üzerinde toplanması, dikkatin belli bir noktaya yönelmesi
concentration
concentrationcamp temerküz kampı
concentration
{i} toplama

İkinci Dünya Savaşı sırasında, Alman Nazileri Auschwitz toplama kampında birçok insanı öldürdüler. - During the Second World War, German Nazis killed many people at the Auschwitz concentration camp.

Yahudiler toplama kamplarına ilk ne zaman gönderilmişlerdi? - When were Jews first sent to the concentration camps?

concentration
(Askeri) ATEŞ TOPLAMASI: Sınırlı bir süre içinde bir bölgeye veya ilerisi için muhtemel hedef olarak adlandırılmış ve numaralanmış bir bölgeye yapılan keşif ateş
concentration
koyulaşma
concentration
{i} toplanma
concentration
yoğunluk, yoğunlaştırma
concentration
toplama kampı

Esirler, toplama kampından kaçtı. - The prisoners fled from the concentration camp.

Tom'un büyükbabası bir toplama kampı kurtulanıydı. - Tom's grandfather was a concentration camp survivor.

İngilizce - İngilizce
{i} concentration
careful attention; strength of a solution; assembly, gathering