capable of being done or achieved; feasible

listen to the pronunciation of capable of being done or achieved; feasible
İngilizce - Türkçe

capable of being done or achieved; feasible teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

possible
olabilir

Yarın ara sıra sağanaklar olabilir. - Occasional showers are possible tomorrow.

Bu nasıl mümkün olabilir? - How is this possible?

possible
mümkün

İçme suyunda klor, kurşun ya da benzer kirletici madde bulunması mümkün. - It's possible that the drinking water has chlorine, lead, or similar contaminants in it.

Onun yalan söylüyor olması mümkündür. - It is possible that he is telling a lie.

possible
olanaklı

Bilimsel çalışmalar yoluyla bu kayaların yaşını belirlemek olanaklıdır. - It is possible to determine the age of these rocks through scientific studies.

Böyle yüksek bir hızda yolculuk etmek olanaklı mı? - Is it possible to travel at such a high speed?

possible
muhtemel

Bugün Tom'un, toplantıya katılmayacağı muhtemeldir. - It's possible Tom won't attend the meeting today.

Onun, o çocukken buraya gelmiş olması muhtemel. - It is possible that he came here when he was a child.

possible
olası

Olası yan etkiler arasında bulanık görme ve nefes darlığı bulunmaktadır. - Possible side effects include blurred vision and shortness of breath.

Bu mümkün, ama olası değildir. - It's possible, but not probable.

possible
olurlu
possible
akla yatkın
possible
rekor [spor.]
possible
(sıfat) olası, mümkün, olanaklı, akla uygun, makul
possible
muhtemel/mümkün
possible
{s} makul

Diğer makul açıklamanın olmadığını anlıyorum. - I see no other possible explanation.

Bunun tek bir makul açıklaması var. - There's only one possible explanation.

possible
mümkündür ki
possible
ihtimal

Bu mümkün ama son derece düşük ihtimal. - That's possible but highly unlikely.

possible
{s} mümkün, olabilir, imkân dahilinde
possible
(Askeri) MUHTEMEL: Beyanı etkileyecek bazı emarelerin mevcut bulunduğu koşullar altında yapılmış bir beyanı nitelemekte kullanılan bir terim. Bu emare, ifadeyi garanti etmek için yeterlidir, ancak doğru olarak varsaymak için yeterli değildir. Ayrıca bakınız: "probable"
possible
possiblybelki
possible
imkân

Her mümkün durumu tahmin etmek imkansızdır. - It's impossible to anticipate every possible situation.

Çocuğun nehri yüzerek geçmesi imkansızdı. - It wasn't possible for the boy to swim across the river.

possible
mümkün olan şey
İngilizce - İngilizce
possible