Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Nasıl şekerleme yapılacağını bilir.
- She knows how to make candy.
Onun yediği tek şey şekerlemedir.
- The only thing he eats is candy.
Nasıl şekerleme yapılacağını bilir.
- She knows how to make candy.
Bifteğini bitir ve sonra bir şeker alabilirsin.
- Eat up the steak and then you can have a candy.
I ate a candied violet yesterday in Genoa.
Onun yediği tek şey şekerlemedir.
- The only thing he eats is candy.
Nasıl şekerleme yapılacağını bilir.
- She knows how to make candy.
Tom'un köpeği şeker çubuğunu yedikten sonra, Tom çikolata zehirlenmesinin seviyesini hesaplamak için akıllı telefonunu kullandı.
- After Tom's dog ate a candy bar, Tom used his smartphone to calculate the level of chocolate poisoning.
Hot cross buns contain chopped candied fruit.
We candied some apples to get ready for the party.