Ülkedeki devlet başkanlığı adaylarından biri seçim arifesinde saldırıya uğradı.
- One of the candidates for the presidency of the country was attacked on the eve of the election.
Mevcut adayların bir listesi vardı.
- There was a list of available candidates.
Seçimi kazanmak adayın siyasi partisi için büyük bir zaferdi.
- Winning the election was a great victory for the candidate's political party.
İki aday ustalık için mücadele ediyorlar.
- The two candidates are struggling for mastery.
Samimi görüşünü istiyorum.
- I'd like your candid opinion.
Görüşmelerde dürüst ve samimi olmak zorundasın.
- You have to be up-front and candid at interviews.
Medya onun potansiyel bir başkan adayı olduğunu bildirmesine rağmen, herhangi biri gerçekten onun potansiyel bir başkan olduğunu düşünüyor mu?
- Even though the media reports that she is a potential presidential candidate, does anyone really think that she is a potential president?
Görüşmelerde dürüst ve samimi olmak zorundasın.
- You have to be up-front and candid at interviews.
Tom geçmişi konusunda çok açıktır.
- Tom is candid about his past.
O resmen adaylığını açıkladı.
- He officially announced his candidacy.
Can we this quote? he knew not where to look for faithful advice, efficient aid, or candid judgement. — Washington Irving — The Life and Voyages of Christopher Columbus.
His portraits looked stiff and formal but his candids showed life being lived.
... for approval to the commission or the candidates. ...
... specifics and choices. Both candidates will also have two-minute closing statements. ...