Bilmek istemeyebilirsin.
- You may not want to know.
Muhabirler, belediye başkanının neden onlarla konuşmak istemediğini bilmek istediler.
- The reporters demanded to know why the mayor wouldn't talk to them.
Ben güçlü görünebilirim ama hiç de değilim.
- I might seem strong, but in actuality I am anything but.
Japonya güçlü bir ulustur.
- Japan is a mighty nation.
Ne kadar uğraşırsan uğraş, bırak başkasını, kendini bile bir şeye zorla inandıramazsın.
- Try as you might, but you cannot force a belief onto someone else, much less your own self.
Bunu yapmak can sıkıcı olabilir fakat onu yapmak zorundayız.
- It might be a pain in the neck to do this, but we have to do it.
Mayıs ayının başında Osaka'ya vardılar.
- They arrived in Osaka at the beginning of May.
Sözleşme şartlarına göre, ödemenizin vadesi 31 Mayısta idi.
- According to the terms of the contract, your payment was due on May 31st.
Özel kuvvetler düzenli birliklerin yapmayacağı birçok şeyi yapabilir İşkence gibi mi? Bu soruya cevap vermeyeceğim.
- Special forces might do a lot of things that regular troops wouldn't do Like torture? I won't answer this question