Nasıl bu kadar duygusuz olabiliyorsun?
- How can you be so callous?
Tom'un duygusuz olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is callous.
Dan Linda gibi duyarsızca mı öldürüldü?
- Was Dan callously murdered like Linda?
She was so callous that she could criticise a cancer patient for wearing a wig.