Poor as he is, he is generous.
- O yoksul olduğu gibi cömerttir.
Thank you for the generous invitation but we don't want to wear out our welcome.
- Cömert davet için teşekkür ederiz fakat misafirliğin tadını kaçırmak istemiyoruz.
He is liberal with his money and buys a lot of presents.
- O parası ile cömerttir ve bir sürü hediyeler alır.
You will be rewarded handsomely.
- Cömertçe ödüllendirileceksin.
He is paid a handsome monthly salary.
- Ona cömert bir aylık maaş ödenir.
Tom is flush with money since he got paid today.
- Tom bugün para ödendiğinden beri aşırı cömert.