O, uzakta kürek çeken bir teknenin görüntüsünü gördü.
- She caught sight of a rowing boat in the distance.
Adaya düzenli bir tekne servisi yoktur.
- There is no regular boat service to the island.
Hawaii'e giderken, bu kayık motorunun yarı yolda bozulmayacağını umalım.
- Let's hope this boat engine doesn't give up the ghost when we're halfway to Hawaii.
Gölde kayıkla dolaşalım isterdim, sadece ikimiz.
- I'd like to float in a boat on the lake, just the two of us.
Gemi Manş Denizine yaklaşıyordu.
- The boat was approaching the English Channel.
Büyük gemi bir balıkçı teknesine çarptı.
- The big ship rammed a fishing boat.