Tom konuşmasını bir atasözü ile bitirdi.
- Tom concluded his speech with a proverb.
Eski bir atasözü zamanın nakit olduğunu söylüyor.
- An old proverb says that time is money.
Muhabir: Bana bir örnek verebilir misin?
- Reporter: Can you give me an example?
354618 no'lu örnek cümle, Tatoeba web sitesinde birçok karışıklık yarattı.
- Example sentence no. 354618 created a lot of confusion on the Tatoeba website.
Bana bir misal verebilir misiniz?
- Can you give me an example?
Şimdiye kadar ilk kez bir misal verdim.
- This is the first time I've ever given an example.
Biz onun dersini izlemeliyiz.
- We should follow his example.
Mesela, bu bir aşk şarkısı.
- For example, this is a love song.
Mesela, İngilizceyi seviyor musun?
- For example, do you like English?