buz gibi teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- icily
Tom stared at Mary icily.
- Tom Mary'ye buz gibi baktı.
- ice-cold
Tom fell into the ice-cold water of the river.
- Tom nehrin buz gibi suyuna düştü.
When I got home, I had a nice, ice-cold shower.
- Eve döndüğümde, buz gibi soğuk bir duş aldım.
- brumal
- (Konuşma Dili) regular
- as cold as ice
Jackson's eyes grew as cold as ice.
- Jackson'ın gözleri buz gibi soğuklaştı.
Her cheeks were as cold as ice.
- Onun yanakları buz gibi soğuktu.
- wintry
- (deyim) stone-cold
- 1. icy, very cold. 2. (Konuşma Dili) in very good condition, clean and fresh, fat and firm (meat). 3. (Konuşma Dili) regular, good and proper
- icy, frigid, freezing, as cold as ice, perishing
- {s} frigid
- ice cold
- {s} chill
- {s} sour
- icecold
- icy
It was mad of him to try to swim in the icy water.
- Buz gibi suda yüzmeyi denemesi çılgınlıktı.
He jumped into the river in defiance of the icy water.
- O, buz gibi suyu hiçe sayarak nehre atladı.
- nipping
- {s} nippy
- {s} gelid
- very cold
- {s} Arctic
- {s} freezing
What are you doing in a freezing place like this?
- Böyle buz gibi soğuk bir yerde ne yapıyorsun?
It's freezing in here! Can somebody turn off the air-conditioner?
- Burası buz gibi! Biri klimayı kapatabilir mi?
- buz gibi durmak
- (deyim) keep a straight face
- buz gibi olma
- iciness
- buz gibi olma
- wintriness
- buz gibi olmak
- to be stone cold
- buz gibi soğuk
- (deyim) as cold as ice-cold
- buz gibi soğuk
- as cold as ice
- buz gibi soğuk
- (deyim) as cold as stone-cold
- buz gibi soğumak
- to lose one's affection completely (for)
- para isteme benden, buz gibi soğurum senden
- (Atasözü) You don't like to have much to do with people who are always asking you for money