businessman

listen to the pronunciation of businessman
İngilizce - Türkçe
(isim) işadamı
işadamı

Tom, başarılı yakışıklı bir işadamıydı. - Tom was a successful handsome businessman.

Hans Alman bir işadamıdır. - Hans is a German businessman.

iş adamı

O sadece bir iş adamıdır. - He is nothing but a businessman.

İyi bir iş adamı nasıl para kazanacağını bilir. - A good businessman knows how to make money.

işadam

Bir işadamı olmasının yanında, o bir müzisyen de. - Besides being a businessman, he is a musician.

Tom, başarılı yakışıklı bir işadamıydı. - Tom was a successful handsome businessman.

{ç} busi.ness.men (bîz'nîsmen)
businessman's investment
ticari yatırım
businessmen
iş adamları

O şüphesiz Japonya'daki en başarılı iş adamlarından biridir. - He is without doubt one of the most successful businessmen in Japan.

İş adamları sık sık bu restorana gider. - Businessmen often go to this restaurant.

big businessman
büyük işadamı
businessmen
işadamlar

Ben işadamlarına güvenmiyorum. - I don't trust businessmen.

İşadamları bankalara borçlu oldukları parayı geri ödeyemedi. - Businessmen could not pay back money they owed the banks.

foresighted businessman
basiretli işadamı
i'm a businessman
İşadamıyım
i'm a businessman
ben işadamıyım
textile businessman
tekstilci
businessman