Evim otobüs durağına yakın.
- My house is close to a bus stop.
Otobüs durağına on dakikalık yürüyüş.
- It's a ten minutes walk to the bus stop.
Otobüs duraklarında yükseltilmiş bordürler zorunlu olmalıdır.
- Raised kerbs at bus stops should be mandatory.
Tom durakta bekleyen bir çocuk gördü.
- Tom saw a boy waiting at the bus stop.