burunlu

listen to the pronunciation of burunlu
Türkçe - İngilizce
having a particular type of nose
snouted
having a nose or snout
(someone, an animal) who or which has a nose (of a specified shape)
(something) which has a point, tip, or end (of a specified shape)
nosed
conceited, arrogant
burun
nose

I can't stop my nosebleed. - Burun kanamamı durduramıyorum.

You'll go home with a broken nose! - Kırık bir burunla eve gideceksin!

burunlu kama
gib-headed key
burun
cape

The languages spoken in Cape Verde are Portuguese and creoles. - Yeşil Burun Adalarında konuşulan diller Portekizce ve kreollerdir.

burun
{i} tip
burun
{i} Bill
burun
prominent
burun
(Hayvan Bilim, Zooloji) neb
burun
pride
burun
arrogance
burun
whiffer
koca burunlu
(Argo) honker
burun
snout
burun
otolaryngologist
burun
conk
burun
foreland
burun
promontory
burun
otology
burun
spout
burun
point
burun
ness
burun
olfactory organ
burun
capes
burun
nose in
basık burunlu
pug nosed
boksör burunlu
pug nosed
burun
part of an animals head which projects forward and contains the nose and jaws; beak
burun
beak, bill
burun
snoot
burun
burnu
burun
nozzle
burun
nose, conk, hooter; beak, bill; cape, promontory, headland; pride, arrogance
burun
hooter
burun
pride, arrogance
burun
rhinal
burun
nasal

The woman used a nasal spray because she had a severe cold. - Kadın bir burun spreyi kullanıyordu, çünkü şiddetli bir soğuk algınlığı vardı.

He used to suffer from severe nasal congestion. - O şiddetli burun tıkanıklığından dolayı acı çekti.

burun
tip, pointed end
burun
headland
burun
bill; tip
burun
headland, cape, point
burun
rhino
burun
prominence
burun
{i} smeller
burun
proboscis
burun
schnozzle
burun
naze
burun
{i} beak
burun
olfactory
domuz burunlu
hognosed
domuz burunlu
hog nosed
domuz burunlu kokarca
hog nosed skunk
domuz burunlu kokarca
hognosed skunk
domuz burunlu porsuk
hog nosed badger
domuz burunlu yılan
hognose snake
gaga burunlu
hawk nosed
iri burunlu
bottle nosed
kalkık burunlu
snub nosed
kanca burunlu
hook nosed
kanca burunlu
hawk nosed
koç burunlu
Roman-nosed
küçük kalkık burunlu
snub nosed
sivri burunlu (ayakkabı)
pointy-toed
teke burunlu hook-nosed
(person)
uzun burunlu maymun
nose ape
yassı burunlu
pug nosed
yassı burunlu maymun
platyrhine
yuvarlak burunlu
round nosed
Türkçe - Türkçe
Kendini beğenmiş, onurlu, kibirli
Çıkıntısı olan
Herhangi bir biçimde burnu olan
Burun
ene
Burun
koku alma organı
Burun
(Osmanlı Dönemi) MERSEN
Burun
(Osmanlı Dönemi) HERSEME
Burun
(Osmanlı Dönemi) MEHANNE
burun
Kibir, büyüklenme
burun
Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü
burun
Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı
burun
Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü
burun
Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü: "Kadıköy vapurunun güvertesinde, paltoma bürünmüş, gidip ta burna oturmuştum."- H. Taner
koç burunlu
Burnu alnıyla aynı doğrultuda ve kemerli olan
susak burunlu
İri, çirkin burunlu (kimse)
burunlu