Tom was expecting a kiss, so he leaned forward and puckered his lips.
- Tom bir öpücük bekliyordu, bu yüzden öne doğru eğildi ve dudaklarını buruşturdu.
Tom took the letter, crumpled it and put it in his pocket.
- Tom mektubu aldı, onu buruşturdu ve cebine koydu.
Tom crumpled up some leaves.
- Tom yaprakları buruşturdu.
Tom crumpled the paper.
- Tom kağıdı buruşturdu.
Tom took the letter, crumpled it and put it in his pocket.
- Tom mektubu aldı, onu buruşturdu ve cebine koydu.