Türkçe - İngilizce
burada teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- burda
- here
They have been here for an hour.
-Onlar bir saattir burdalar.
Aren't you a student here?
-Sen burda bir öğrenci değil misin?
- bura
- this place
- bura
- over here
Come over here and help me.
-Buraya gel ve bana yardım et.
Toss your gun over here.
-Silahını buraya fırlat.
- bura
- this spot
- <span class="word-self">buradaspan>
- along with
- <span class="word-self">buradaspan>
- over here
- <span class="word-self">buradaspan>
- along
- <span class="word-self">buradaspan>
- at this place
- <span class="word-self">buradaspan>
- hereby
- <span class="word-self">buradaspan>
- herein
- <span class="word-self">buradaspan>
- here
Hello? Are you still here?
-Merhaba? Hâlâ burada mısın?
I will be here tomorrow.
-Yarın ben burada olacağım.
- <span class="word-self">Buradaspan>
- in here
You are not supposed to smoke in here.
-Burada sigara içmemelisin.
There's not enough room in here for both Tom and Mary.
-Hem Tom hem Mary için burada yeterli yer yok.
- <span class="word-self">buradaspan>
- up here
I told you I'd finish up here.
-Sana burada bitireceğimi söyledim.
I told her I'd finish up here.
-Ona burada bitireceğimi söyledim.
- <span class="word-self">buradaspan>
- here's
- <span class="word-self">buradaspan>
- to here
- <span class="word-self">buradaspan>
- here to
- <span class="word-self">buradaspan> ?
- here?
- bura
- this place, this spot
- <span class="word-self">buradaspan>
- (yoklama) adsum
- <span class="word-self">buradaspan>
- in this quarter
- <span class="word-self">buradaspan>
- in this place
There's no way I'm going to find Tom in this place.
-Tom'u burada bulmamın imkanı yok.
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
burada teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- bura
- a Chadic language spoken south of Lake Chad
- bura
- vi (with indirect object or no + irr ): to ask
- bura
- British Urban Regeneration Association
İlgili Terimler
Türkçe - Türkçe
burada teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- BURA
- (Osmanlı Dönemi) Bak: Bevr
- bura
- Bu yer: "Eskiden buranın, şişman bir valisi vardı."- M. Ş. Esendal
- bura
- Kalma ve çıkma durumlarında orta hecenin düştüğü ve burda, burdan biçimlerinin kullanıldığı da görülür
- bura
- Bu yer
- <span class="word-self">buradaspan>
- Bu yerde: "Bu biraz kalın ve çekici sesi ilk defa yine burada duymuştu."- H. E. Adıvar
- <span class="word-self">buradaspan>
- Bu yerde