You could have solved this puzzle with a little more patience.
- Biraz daha sabırla bu bulmacayı çözebilirdin.
I can't figure out how to solve the puzzle.
- Bulmacayı nasıl çözeceğimi bilemiyorum.
He did the crossword with ease.
- O çapraz bulmacayı kolaylıkla çözdü.
Tom was waiting on a bench, doing a crossword puzzle.
- Tom bir bulmaca çözerken bankta bekliyordu.
Do you know how to solve this riddle?
- Bu bulmacayı nasıl çözeceğini biliyor musun?
What is the next of the riddle?
- Bir sonraki bulmaca nedir?
Tom likes crossword puzzles.
- Tom çapraz bulmacayı seviyor.
Tom was waiting on a bench, doing a crossword puzzle.
- Tom bir bulmaca çözerken bankta bekliyordu.
I'm trying to finish this crossword puzzle before Tom gets here.
- Tom buraya gelmeden önce bu çapraz bulmacayı bitirmeye çalışıyorum.
He did the crossword with ease.
- O çapraz bulmacayı kolaylıkla çözdü.