bulmaca

listen to the pronunciation of bulmaca
Türkçe - İngilizce
puzzle

You could have solved this puzzle with a little more patience. - Biraz daha sabırla bu bulmacayı çözebilirdin.

I can't figure out how to solve the puzzle. - Bulmacayı nasıl çözeceğimi bilemiyorum.

crossword

Tom is doing a crossword puzzle. - Tom bir çapraz bulmaca çözüyor.

He did the crossword with ease. - O çapraz bulmacayı kolaylıkla çözdü.

riddle

No one was ever able to solve the riddle. - Hiç kimse bulmacayı çözemedi.

His plans are a riddle. - Onun planları bir bulmaca.

crossword puzzle, crossword
crossword puzzle

Tom likes crossword puzzles. - Tom çapraz bulmacayı seviyor.

Tom was waiting on a bench, doing a crossword puzzle. - Tom bir bulmaca çözerken bankta bekliyordu.

cross word
teaser
puzzler
bulmaca çözmek
solve puzzle
bulmaca çözmek
riddle
kare bulmaca
crossword
çengel bulmaca
Crossword puzzle
çengel bulmaca
hook puzzle
kare bulmaca
crossword puzzle
parçalı bulmaca
jigsaw puzzle
çapraz bulmaca
crossword

I'm trying to finish this crossword puzzle before Tom gets here. - Tom buraya gelmeden önce bu çapraz bulmacayı bitirmeye çalışıyorum.

Tom likes crossword puzzles. - Tom çapraz bulmacayı seviyor.

çapraz bulmaca
crossword puzzle
çapraz bulmaca
crossword, crossword puzzle
Türkçe - Türkçe
Çeşitli biçimlerde düzenlenen ve düşündürerek, aratarak buldurmayı amaç edinen oyun: "Ulus gazetesinde Fikret Adil çapraz sözcük bulmacaları düzenliyor."- N. Cumalı
Çeşitli biçimlerde düzenlenen ve düşündürerek, aratarak buldurmayı amaç edinen oyun
bulmaca