Boğayı boynuzlarıyla satın almalısın.
- You must take the bull by the horns.
Grup, yaklaşmakta olan parti hakkında konuşmak için bir boğa oturumu planlıyordu.
- The group was planning a bull session to talk about the upcoming party.
Sen aşırı iyimser bir kızsın.
- You're an overly optimistic girl.
O oldukça iyimserdir.
- He is rather optimistic.
Sürekli yükselen fiyatların bir sonucu olarak sosyal huzursuzluk çıkabilir.
- Social unrest may come about as a result of the endless rising of prices.
Yükselen bir gelgit tüm tekneleri kaldırır.
- A rising tide lifts all boats.
Doğan güneş ne kadar güzel!
- How beautiful the rising sun is!
Doğu doğan güneşle aydınlandı.
- The east was brightened by the rising sun.
Uydurma hikayeler en eğlenceli saçmalık türüdür.
- Apocryphal stories are the most fun variety of bullshit.
Bu sadece bir yığın saçmalık!
- This is just a pile of bullshit!
Polis sana mermileri bulduracak.
- The police will get you to find the bullets.
Birçok polis arabalarının kurşungeçirmez camları olmadığını duydum.
- I've heard that most police cars don't have bulletproof glass.
Eylül 1929 da, hisse senedi fiyatları yükselişini durdurdu.
- In September, 1929, stock prices stopped rising.
Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.
- The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.
Eylül 1929 da, hisse senedi fiyatları yükselişini durdurdu.
- In September, 1929, stock prices stopped rising.
Doğuda güneş doğmak üzereydi.
- The sun was on the point of rising in the east.
Kime oy verirsen ver, fiyatlar yükselmeye devam edecek.
- Whoever you vote for, prices will go on rising.
Dünya nüfusu yükselmeye devam ederse herkesi nasıl besleyeceğiz?
- How will we feed everyone if the world's population keeps rising?
He was heavily criticised for his bullish behaviour.
He bulled his way in.