bulaşmış

listen to the pronunciation of bulaşmış
Türkçe - İngilizce
involved
immersed
entangled
contaminated
infected

It seems that the computer was infected by a virus. - Bilgisayara bir virüs bulaşmış gibi görünüyor.

Dan killed all the infected sheep. - Dan hastalık bulaşmış tüm koyunları öldürdü.

bulaş
infect

Tom's enthusiasm is infectious. - Tom'un coşkusu bulaşıcıdır.

I am a Trojan horse, so I have infected your Mac computer. - Ben bir Truva atıyım, yani Mac bilgisayarınıza bulaştım.

gaz bulaşmış
gassed