Tom plans to go visit Mary in Boston one of these days.
- Tom bugünlerde Boston'da Mary'yi ziyaret etmeyi planlıyor.
The price of books is getting higher these days.
- Kitapların fiyatı bugünlerde artıyor.
These days everyone can make a movie using their mobile phone, which we didn't use to be able to do.
It will not make much difference whether you go today or tomorrow.
- Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak.
Why are there no taxis at the station today?
- Neden bugün istasyonda taksi yok?
I've waited forever for this day to come.
- Hep bugünün gelmesini bekledim.
I'm so tired. I'm not even sure whether I'll be able to survive this day.
- Çok yorgunum. Bugün hayatta kalıp kalamayacağımdan ben bile emin değilim.