This is today's newspaper.
It will not make much difference whether you go today or tomorrow.
- Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak.
Why are there no taxis at the station today?
- Neden bugün istasyonda taksi yok?
I'm so tired. I'm not even sure whether I'll be able to survive this day.
- Çok yorgunum. Bugün hayatta kalıp kalamayacağımdan ben bile emin değilim.
We've waited a long time for this day.
- Bugün için uzun süre bekledik.