bu arada

listen to the pronunciation of bu arada
Türkçe - İngilizce
by the way

By the way, how many of you keep diaries? - Bu arada kaç taneniz günlükler tutuyor?

By the way, how many kids are going? - Bu arada, kaç çocuk gidiyor?

meanwhile

Meanwhile, you can stay with us. - Bu arada, bizimle kalabilirsin.

Meanwhile, time is running out. - Bu arada, zaman tükeniyor.

meantime

I got up an hour ago and in the meantime I've brushed my teeth, washed and shaved myself and done my morning gymnastics. - Ben bir saat önce kalktım ve bu arada dişlerimi fırçaladım ve tıraş oldum ve sabah cimnastiğimi yaptım.

What should I do in the meantime? - Bu arada ne yapmalıyım?

incidentally

Incidentally, I have to tell you something. - Bu arada sana bir şey söylemek zorundayım.

at this time
meanwhile, in the meantime, in the interim, by the way, incidentally
in the mean

What would you like to do in the meantime? - Bu arada ne yapmak istersiniz?

What should I do in the meantime? - Bu arada ne yapmalıyım?

for the time being
(Bilgisayar) between
in the meantime

I got up an hour ago and in the meantime I've brushed my teeth, washed and shaved myself and done my morning gymnastics. - Ben bir saat önce kalktım ve bu arada dişlerimi fırçaladım ve tıraş oldum ve sabah cimnastiğimi yaptım.

What should I do in the meantime? - Bu arada ne yapmalıyım?

among other things

Among other things, I don't know the recent members, nor their new songs at all. - Bu arada ben son üyeleri, ne de onların yeni şarkılarını biliyorum.

I noticed, among other things, that he was drunk. - Bu arada onun sarhoş olduğunu fark ettim.

inter alia
1. meanwhile. 2. among other things
in the meanwhile
Türkçe - Türkçe
bu meyanda
Bu süre içinde
Birlikte, beraber
bu arada