buğulu

listen to the pronunciation of buğulu
Türkçe - İngilizce
Türkçe - Türkçe
Üzerinde buğu bulunan, buğulanmış: "Güneş sanki buğulu bir tülbendin arkasına saklanmış, alev alev."- A. İlhan
Süzgün, dalgın bakışlı olan (göz)
Süzgün, dalgın bakışlı olan (göz): "Buğulu gözlerinde o eski yakamozlar parladı."- H. E. Adıvar
Yaşlı, nemli
Üzerinde buğu bulunan, buğulanmış
buğulu buğulu
Nemli, dolu dolu, yaşlı
buğulu