Once the work is done, usually around half past five, I come home to have dinner.
- İş yapılır yapılmaz, genellikle beş buçuk civarında, akşam yemeği yemek için eve gelirim.
It took me an hour and a half to get there by car.
- Araba ile oraya ulaşmak benim bir buçuk saatimi aldı.
Only after a century and a half of confusion was the royal authority restored.
- Bir buçuk asırlık bir karmaşadan sonra kraliyet otoritesi yeniden kuruldu.
I've been waiting for one and a half-hours.
- Bir buçuk saattir bekliyorum.