I'll return at half past six.
- Saat altı buçukta döneceğim.
Tom came to Japan eight and a half years ago with his parents.
- Tom sekiz buçuk yıl önce ailesiyle birlikte Japonya'ya geldi.
I've been waiting for one and a half-hours.
- Bir buçuk saattir bekliyorum.
Only after a century and a half of confusion was the royal authority restored.
- Bir buçuk asırlık bir karmaşadan sonra kraliyet otoritesi yeniden kuruldu.