buçuklu

listen to the pronunciation of buçuklu
Türkçe - İngilizce
having halves or fractions
buçuk
half

Only after a century and a half of confusion was the royal authority restored. - Bir buçuk asırlık bir karmaşadan sonra kraliyet otoritesi yeniden kuruldu.

Once the work is done, usually around half past five, I come home to have dinner. - İş yapılır yapılmaz, genellikle beş buçuk civarında, akşam yemeği yemek için eve gelirim.

buçuk
and a half

I've been waiting for one and a half-hours. - Bir buçuk saattir bekliyorum.

It took me an hour and a half to get there by car. - Araba ile oraya ulaşmak benim bir buçuk saatimi aldı.

Türkçe - Türkçe
Kesirli
buçuk
ve yarım
buçuk
ve yarım: "Üç buçuk senedir ben bu sallantıya şahit oldum."- P. Safa
buçuklu