Spor yayıncılığına girmek istiyorum.
- I want to go into sports broadcasting.
Spor yayıncılığına girmek istiyorum.
- I want to go into sports broadcasting.
Asiler yayın istasyonunu ele geçirdi.
- The rebels have captured the broadcasting station.
Konser canlı olarak yayınlandı.
- The concert was broadcast live.
O program şu anda yayınlanıyor.
- That program is now being broadcast.
Konuşma özgürlüğü özellikle yayımcılar için önemlidir.
- Freedom of speech is especially important to broadcasters.
Televizyon istasyonları günde yirmi dört saat yayın yapar.
- Television stations broadcast 24 hours a day.
O, modern sanat hakkında ilginç bir yayın yaptı.
- He gave an interesting broadcast about modern art.
O TV istasyonu sadece film yayınlamaktadır.
- That TV station broadcasts only movies.
Bu program, iki haftada bir yayınlanır.
- This program is broadcast biweekly.
O program şu anda yayınlanıyor.
- That program is now being broadcast.
O program şu anda yayınlanıyor.
- That program is now being broadcast.
Televizyon önemli bir kültür kaynağı olabilir, ve eğitim yayınlarına birçok okulda değer verilmektedir.
- Television could be an important source of culture, and its educational broadcasts are valued in many schools.
Televizyon önemli bir kültür kaynağı olabilir, ve eğitim yayınlarına birçok okulda değer verilmektedir.
- Television could be an important source of culture, and its educational broadcasts are valued in many schools.
Konser canlı olarak yayınlandı.
- The concert was broadcast live.
We sewed the seeds, broadcasting with a rotary spreader.
This radio station is broadcasting at a frequency of 104Mhz.
'Broadcasting can be a lucrative field, but very few people end up on the air.