broad, extended, remote, far, deviating

listen to the pronunciation of broad, extended, remote, far, deviating
İngilizce - Türkçe

broad, extended, remote, far, deviating teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

wide
{s} bol

Bir alıcı piyasası malların bol olduğu, alıcıların çok çeşitli seçimlere sahip olduğu, ve fiyatların düşük olduğu bir piyasadır. - A buyers' market is a market in which goods are plentiful, buyers have a wide range of choices, and prices are low.

Orijinal qipao geniş ve boldu. - The original qipao was wide and loose.

wide
{s} geniş

New York'un caddeleri çok geniştir. - The streets of New York are very wide.

Columbus Amerika'yı keşfettiği zaman, bizon ( Amerikan mandası ) geniş bir alanda yaşıyordu. - When Columbus discovered America, bison (American buffalo) inhabited a wide-ranging area.

wide
{s} geniş; engin: a wide road geniş bir yol. This road's twenty meters wide. Bu yolun genişliği yirmi metre
wide
{s} yaygın

Depremden sonra yaygın bir panik vardı. - There was widespread panic after the earthquake.

Geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki ayrım sadece çok yaygın yanılsamadan başka bir şey değildir. - Difference between the past, present, and future is nothing but an extremely widespread illusion.

wide
{s} ferah
wide
açığa
wide
yanılmış
wide
vasi
wide
açıkta
wide
açık

Gözlerinizi ardına kadar açık tutun. - Keep your eyes wide open!

Arka kapı sonuna kadar açık. - The back door's wide open.

wide
dilb geniş
wide
top wide of the mark nişandan uzak
wide
{s} büyük

İki öğrenci arasında fikirlerde büyük bir uçurum vardır. - There is a wide gap in the opinions between the two students.

wide
iyice
wide
tamamen

Pencere tamamen açıktı. - The window was wide open.

Tom bütün gece tamamen uyanık kaldı. - Tom remained wide awake the whole night.

wide
geniş bir alanı kaplayan
wide
ardına kadar

Fadıl kapıyı ardına kadar açık buldu. - Fadil found the door wide open.

Tom gözlerini ardına kadar açtı. - Tom opened his eyes wide.

wide
(sıfat) geniş, enli, büyük, kapsamlı, engin, yaygın, ferah, bol, ardına kadar açık
wide
alabildiğine
wide
{s} geniş, kapsamlı
İngilizce - İngilizce
{a} wide
broad, extended, remote, far, deviating