Düşünceni daha açık bir biçimde açıkla!
- Explain your idea more clearly.
Seni açık bir biçimde duymadım. Bir daha söyler misin lütfen?
- I didn't hear you clearly. Would you please say it again?
O, konuyu açıkça belirtmiştir.
- He clearly stated that point.
Bu sözcüğü açıkça tanımlayabilir misiniz?
- Can you clearly define this word?
Hâlâ apaçık hatırlıyorum. Yedi ya da sekiz yıl önceydi. Tam olarak nerede? Sen de orada mıydın?
- I still clearly remember. It was seven or eight years ago. Where exactly? Were you also there?
Wilson kazanmak için şüphesiz en iyi şansa sahipti.
- Wilson clearly had the best chance to win.
Şüphesiz Tom'da potansiyel var.
- Tom clearly has potential.
Tom anlaşılır biçimde bir şizofren paranoyak.
- Tom is clearly a paranoid schizophrenic.
Ben anlaşılır biçimde düşünmüyordum.
- I wasn't thinking clearly.