Fransız kornosu çalıyorum.
- I play the French horn.
Tom Fransız kornosunu çalmayı öğrenmeyi denemek için çok zaman harcadı.
- Tom spent a lot of time trying to learn how to play the French horn.
Fransız kornosu çalıyorum.
- I play the French horn.
Tom Fransız kornosunu Mary kadar iyi çalamayacağını söylüyor.
- Tom knows he'll never be able to play the French horn as well as Mary.